
Günümüzde piyasaya çıkan birçok yeni otomobilde stepne lastiğin bulunmadığını fark etmiş olabilirsiniz. Bunun birkaç temel nedeni var.
İlk olarak, üretim maliyetlerini azaltmak en önemli etkenlerden biri. Üreticiler, araç başına birkaç yüz avro tasarruf sağlayarak hem maliyetleri düşürüyor hem de isteğe bağlı donanım seçenekleri arasında tam boy veya küçük bir yedek lastik sunarak ekstra gelir elde ediyor.
İkinci neden ise yakıt tüketimi ve çevre düzenlemeleriyle ilgili. Araç ağırlığının azaltılması, yakıt tasarrufuna katkı sağlıyor. Özellikle Avrupa Birliği gibi bölgelerde, üreticiler araçlarının CO2 emisyon değerlerini mümkün olduğunca düşük tutmak zorunda. Stepne, jant ve kriko gibi ekipmanlar yaklaşık 27 kilogramlık ekstra yük oluşturuyor. Bu ağırlığın kaldırılmasıyla hem emisyonlar azalıyor hem de araçlar resmi testlerde daha iyi sonuçlar elde ediyor.
Bir diğer önemli sebep de hibrit ve elektrikli araçlarla ilgili. Bu tür araçlarda ağırlık yönetimi çok daha kritik. Ayrıca, hibrit araçların büyük bataryaları genellikle stepnenin yerleştirildiği bölgeye konumlandırılıyor, böylece araçta stepneye fiziksel olarak da yer kalmıyor.
Bu yüzden birçok yeni modelde stepne yerine lastik tamir kiti ve küçük bir hava kompresörü bulunuyor. Ancak bu kitler yalnızca küçük delikler için geçici bir çözüm sunuyor. Eğer lastikte büyük bir hasar varsa, yine de profesyonel yardım gerekecektir.